VEREN EL’İN FAZİLETİ…

VEREN EL’İN FAZİLETİ… Ebedi hayat mektebimiz, Kuranı Kerim Muttaki yani TAKVA ehli olmanın yollarını sayarken paylaşım üzerinde özenle durmaktadır. Rabbimiz ayetlerinde Cömertlik  hususunda, Mü’minlerin  eli açık olmaları noktasında ve diğer insanlara İKRAM etme hususunda bizleri defaatle teşvik etmektedir. İnsanlara Zekat, Fitre, Sadaka ile yardımlaşmanın önemini Namaz ibadeti ile birlikte zikreden Rabbimiz aynı zamanda CÖMERT olmamızı buyurmaktadır. Cömertlik; insanın, sahip olduğu imkânlardan, muhtaçlara meşrû ölçüler dahilinde, Allah rızasından başka hiç bir gaye gütmeden, İHSAN ve yardımda bulunmasını sağlayan üstün bir ahlâki kuraldır. Cömertlik, ruhun bir melekesidir. İnanıyoruzki; Cömertlik; Sehâvet, İkram, ihsan ve yardım alışkanlığı inanan insanların hasleti, huyu ve hayata  bakış tarzı olmalıdır. Gözü, gönlü tok cömert Müslüman İnsanlardan muhtaç olanlara vermeyi, ihsanda bulunmayı her zaman kendine  itiyat haline getirmiştir. Rabbimiz, Bakara Suresi ayet. 195. te mealen şöyle buyurmaktadır: :*** Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever….***

 

2.  VEREN EL’İN FAZİLETİ… Paylaşım insani ve İSLAMİ bir düsturdur. Eğer Kuranı Kerim fazilet, güzellik ve üstün ahlâki değerlerden bir ŞART olarak insanların, Allahın emri doğrultusunda belirtilen ölçüler dahilinde MALINI başkalarıyla paylaşmaya hazır olmaya çağırıyorsa bu konuda söylenecek en ufak bir söz söylememiz yersizdir. Unutmayalım her türlü niğmeti bizlere sunan Rabbimizdir. Allahın ken­disine tahsis buyurduğundan İKRÂM edenler, harcamada bulu­nanlar, kazançlarının bir kısmından gönül hoşluğuyla İNFAK edenler, Rabbimizin emir ve buyruklarına ancak güzellikle icabet edenlerdir. Dikkat edilirse Allahu teala ayetlerinde, mallarından, kazandıklarından, sa­hip olduklarından infak ederler değil de,  bizim kendilerine verdiklerimizden buyurmaktadır. Demek ki bu mal, mülk, servet, imkân ve fırsatlar bizim değil­dir. Rabbimiz REZZAK sıfatıyla bizleri rızıklandırdı, Biz kazanmadık bunları, Rabbimiz bize verdi. Yani asıl mal sahibi Allahu Tealadır. Her şeyin sahibi; Malın, mülkün, rızkın, hayatın sahibi Allah celle şanuhu’dur… Allah yolunda verebilenlere ne mutlu…

 

3.  VEREN EL’İN FAZİLETİ… Peygamber Efendimiz (sav), insanlara dünyada yaşadıkları sürece CÖMERT olmalarını, işi öldükten sonraya bırakmamalarını tavsiye ederdi.  Bizlerde  bu  terütaze tavsiyelere  uyalım ve cömert insan olmanın hazzını, zevkini ve huzurunu yaşamaya gayret edelim. Mal ve dünya sevgisi, hırsı  gözümüzü  boyamasın. Şu hususu ifade edelimki; İnsanların cömertlikten kaçınmasının sebepleri arasında, “Benim olanı başkalarına niçin vereyim ?” duygusu ile “Başkalarına verirsem, benim varlığım azalır ve zaruret zamanında zahmete düşerim” düşüncesi gelir. Oysa İslâm’a göre mal ve servet herhangi bir şahsın inhisarı, tekeli altında değildir. Mal ve servet yalnız Allahu tealanındır. Çünkü her şeyin gerçek maliki O’dur. Mülk Allah Tealâ’nın olduğuna göre gerçek sahibinin yolunda sarf edilmesi, mü’mindeki cömertlik duygusunun temeli olarak düşünülmelidir. Rabbimiz Kasas Suresi ayet. 54. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar…***

 

4.  VEREN EL’İN FAZİLETİ…Kardeşlerim,           İman, İtikad, İbadet, Tasdik Takva, Namaz, Oruç, Hacc, Zekât, Sadaka, İnfak, Sabır…hepsi de ayrı ayrı MÜ’MİN olma hâlinin karakteristik özellikleridir. Aynı bunun gibi CÖMERT olma durumu, VEREN EL olma konumu da güzellik ve özellik içeren bir hâl’dir. Müslüman birey öncelikle feraset ehli olmalıdır, kendisine verilen hidayetin NUR’U bünye ve ruhunda açıkça tecelli etmelidir. Bu güzel melekeye sahip olan İslami kimliğin mensubu olan kişi, ferdî ve ictimaî alanda lüzumlu olan her şeye yardım edebilmelidir. Hiç bir kimsenin zorlaması olmadan ihsanda bulunmayı can ve gönülden istemeli, Hayır ve hasenatta öncülük vasfına haiz olmalıdır. Ayet  ve  hadislerde, Cömertliğin kıyamet gününde insanı her türlü sıkıntı, elem ve kederden kurtarmaya vesile olacağı açıkça bildirilmektedir. Rabbimiz Fatır Suresi ayet. 29. da mealen şöyle buyurmaktadır: ***Allah’ın kitabını okuyanlar, NAMAZI kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ALLAH İÇİN gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler…*** Rabbim cümlemizi, Hayata  ve  insanlara Kur’anı  Kerim  ve  Sünneti  seniyye  nur’uyla  bakanlardan  olmayı  nasib  eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.