اللَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَوَيْلٌ لِلْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ شَدِيدٍ الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ
Muhterem müslümanlar Rabbimiz İbrahim Suresi, ayet: 2-3’te mealen şöyle buyurmaktadır: *** O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler…***
Muhterem müslümanlar bu iki ayet, kafirlerin dünya hayatını dinin önüne geçirdiğini bildiriyor. Sanki bu ayet daha yeni inmiş gibi taptaze. Sanki sokaklarımızda gidip-gelen insanları tarif ediyor. Bu insanlar dinlerini bırakmışlar dünyalarını mamur etmekte yarış ediyorlar. Bu haller müslümanların vasfı degildir. Mü’minler dünya yaşantılarında kesinlikle böyle davranamazlar. Yaşadıgımız hayatı şöyle bir gözden geçirerek Rabbimize nasıl kulluk şuuru içerisinde yaklaşırız onun hesabını yapmak durumundayız. Muhterm Müslümanlar bizler öncelikle yaratılış gayemizin Allaha kulluk oldugunu bilmek ve hayatımıza bu dogrultuda çeki düzen vermek mecburiyetindeyiz.
Kendi yaşantımız ve yaşayacagımız kayatımız için, bizim geleceğimiz için İmanımıza sahip olmamız her türlü şeytanın şerrinden korunmamız teslimiyetimizi, itaat ve baglılıgımızı göz önünde bulundurmamız icab etmektedir. Bizleri yaratan, bizleri yoktan var eden, bizleri doyurup besleyen, bizlere sahip olduğumuz her şeyi veren, bizleri koruyup gözeten, bizim üzerimizde yegâne hâkimiyet egemenlik sahibi olan, bizlerin hayat programımızı belirleyen Rabbimiz bizleri başıboş ve kendi halimize bırakmamıştır. Kardeşlerim geçen günlerin günah, kusur ve hatalarına nasuh bir tevbe etmekten başka yapacagımız hareket bundan sonraki hayatımızı Rabbimizin emir ve yasaklarına harfiyyen uyarak yine Rabbimize iltica ederek yaşantımızı sürdürmek olacaktır inşaallah.
Yaşadıgımız ve yaşayacagımız onca seneyi abdestsiz, namazsız, ibadetsiz,taatsız, teslimiyetsiz, vurdumduymaz geçirirsek Rabbimizin huzuruna nasıl çıkacagız çözüm yollarıyla birlikte düşünmek zorundayız. En çok ifade ettigimiz sözlerden birisi zaman çok çabuk geçiyor sözüdür. Allah rızası için bu kısa zaman dilimini Rabbimizin razı oldugu şekilde geçirmeye ğayret edelim inşaallah . Öncelikle kendimizi hesaba çekelim o zaman belkide hesap verebilmemiz kolaylaşır ümidini taşıyoruz. Dünya hayatını âhirete tercih etmiyelim. Âhiretin güzelliğini, mutluluğunu bırakıp sadece ve yalnız dünyayı kıble edinmiyelim. Fâni olanı bâki olana tercih etmiyelim.
Gelip geçici olan dünya zevklerini, dünya mutluluklarını kalıcı olan âhiret hayatına tercih etmiyelim. Yalnız ve sadece Dünya peşinde, mal mülk peşinde, para pul peşinde, makam mevkii peşinde koşacağız derken Allah’ı razı edecek, Allah’a kulluk yapacak ve âhireti düşünecek, âhireti kazanacak zamanların hepsini bu yollarda heba etmiyelim. Dünyayı dert edindigimiz kadar âhiretteki hesabı kitabı dert edinmeyide unutmayalım. Dünyadaki gelecegimiz yanında birazda Ahiretteki gelecegimizi düşünelim, ahiretimiz için kafa yoralım inşaallah.
Muhterem müslümanlar İçinde bulundugumuz Mübarek üç ayların sonuncusuna yani inşaallah Mübarek Ramazan ayına girecegimiz bu günlerde geçen ömrümüzün üzüntüsünü unutup gelecek günlerin bizleri Rabbimize yaklaştıracagı salih amellerimizin kaygısı çekelim. Yalnız kendimizi degil bizim dışımızda yaşayan din kardeşlerimizide düşünerek hayatımızı sürdürme gayreti içerisinde olalım inşaallah. Namazlarımızla, yakında tutmaya başlayacagımız oruçlarımızla verecegimiz zekat, fitre ve sadakalarımızlada cenabı hakkın verdigi niğmetleri beraberce paylaşalım.
Allaha kul olmanın hazzını beraberce cemaat halinde yaşayalım inşaallah. Sıratı müstakimden ayrılmamaya gayret edlim. Heva ve heveslerimizin kulu ve kölesi olmayalım. Kalan ömrümüzde Cenabı hak bizleri Kuran ve Sünneti seniyyenin nuruyla bakanlardan eylesin. İslam Ümmeti olma bilinci ve şuuruyle yaşayanlardan eylesin…
Sermed kadir…